Zinanı Varlığı – 3

YARGITAY 2. Hukuk Dairesi

2009/9847 E., 2010/11195 K.

 

“İçtihat Metni”

 

MAHKEMESİ : Tire Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
TARİHİ : 25.12.2008
NUMARASI : Esas no:2008/80 Karar no:2008/448

 

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.

 

Davalının, kocası evde yokken zaman zaman geceleyin “K..” isimli şahsı eve aldığı, son olarak 26.02.2008 tarihinde geceleyin bu şahsı çağırıp yine eve aldığı, bu son olay nedeniyle konut dokunulmazlığını ihlal etmekten bu şahıs hakkında kamu davası açılıp cezalandırılmasına karar verildiği, Tire Asliye Ceza Mahkemesinin 2008/211 esas sayılı dosyasından ve bu davada dinlenen tanıklar F.ve P.’nin beyanlarından anlaşılmaktadır. Davalının kocası işte iken geceleyin bir erkeği eve alması zinaya delalet eder. Türk Medeni Kanunu’nun 161.maddesindeki boşanma sebebi gerçekleşmiştir. O halde, davalının zinası sebebiyle boşanmalarına karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile isteğin reddi doğru bulunmamıştır. 

 

SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 07.06.2010 (Pzt.) 

 

KARŞI OY YAZISI

Davacının Türk Medeni Kanunu’nun 166.maddesi gereğince şiddetli geçimsizlik nedenli boşanma davası bulunmamaktadır. Kadının bir başka erkekle birlikte görülmesi, o kişinin birkaç kez kocanın evde olmadığı zaman eve girip çıkması zinanın varlığına değil; Türk Medeni Kanununun 185.maddesindeki sadakat yüklülüğüne ilişkin; daha alt seviyedeki bir ihlal olan “sadakatsizlik” niteliğindedir. Sadakatsizlik ise şiddetli geçimsizlikle evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedenine dayalı boşanma isteminin gerekçesini oluşturur. Bunun sonucu olarak; davacının geçimsizlik nedenine dayalı bir davası bulunmadığından; zina nedenine dayalı boşanma davasının reddinin doğru olduğu, kararın onanması gerektiği gerekçesiyle değerli çoğunluğun bozma görüşüne katılmıyorum.

 

Yorum bırakın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir